DURAN VARLIK SINIFINDAKİ BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN TMS – 41 VE VUK UYARINCA MUHASEBELEŞİTİRİLMELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ

 

DURAN VARLIK SINIFINDAKİ BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN TMS – 41 VE VUK UYARINCA MUHASEBELEŞİTİRİLMELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ

 

Dr. Hakan Taştan

UBYO, Muhasebe ve Finansal Yönetim Bölümü

Okan Üniversitesi

Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Mert

MYO, Muhasebe ve Vergi Bölümü

Okan Üniversitesi

Yrd.Doç.Dr. Murat Azaltun

UBYO, Muhasebe ve Finansal Yönetim Bölümü

Okan Üniversitesi

 

ÖZET

 

Önemli besin maddeleri olmaları nedeniyle et ve süt ile türev ürünlerine verilen önem her geçen gün artmaktadır. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de et ve süt üretimleri aile tipi üretimlerden orta ve büyük çapta kurulan çiftliklere doğru kaymaktadır. Büyükbaş canlı varlık işletmeleri büyüdükçe, bu işletmelerin muhasebe düzenleri, kayıtları ve finansal raporları işletme paydaşları için önem kazanmaya başlamıştır. Bu bildirinin konusu; ulusal ve uluslararası muhasebe sistemleri arasında bu konuda ortaya çıkan benzerlikler ve ayrılıkların ortaya konulmasıdır. Bildirinin amacı; işletmeler tarafından duran varlık olarak değerlendirilmekte olan büyükbaş canlı varlıkların; doğrudan satın alınması, ithal edilmesi, finansal kiralama yoluyla edinilmesi veya işletme içerisinden yetiştirilmesi hallerinde TMS ve VUK uyarınca muhasebeleştirilmelerinin karşılaştırmalı incelenmesidir.

 

Anahtar Kelimeler: TMS-41, VUK, Büyükbaş Canlı Varlıklar, Muhasebe Kayıtları

 

 

 

1. GİRİŞ

     Önemli besin maddeleri olmaları nedeniyle et ve süt ile türev ürünlerine ülkemizde verilen önem gün geçtikçe artmaktadır. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde et ve süt üretimleri aile tipi üretimlerden orta ve büyük çapta kurulan çiftliklere doğru kaymaktadır. Yüksek yatırımlar yapılan bu işletmelerin muhasebe düzenleri, kayıtları ve finansal raporlarına ilgi duyan kişi, kuruluş ve organizasyonlar artmaya başlamıştır. Bu bildirinin konusu; işletmeler tarafından duran varlık olarak değerlendirilmekte olan büyükbaş canlı varlıkların, doğrudan satın alınması, ithal edilmesi, finansal kiralama yoluyla edinilmesi veya işletme içerisinden yetiştirilmesi hallerinde Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Vergi Usul Kanunu (VUK) uyarınca muhasebeleştirilmeleridir.

TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu standardına göre canlı varlıkların finansal durum tablosunda (bilanço) ayrı bir başlık altında raporlanması gerekmektedir. Ancak Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri (MSUGT) uyarınca belirlenen bilanço ile hesap planında ayrı bir başlık ve hesaplar bulunmamaktadır.

Literatür incelemesinde; tarım muhasebesi alanındaki eserlerde hayvancılık sektörünü kapsamış olmasına rağmen TMS ile karşılaştırmalı olarak yapılan incelemelerin sınırlı olduğu görülmüştür.(Özulucan ve Deran, 2008; Aksoylu,2013;Tunçez,2011;Kırlıoğlu ve Gökgöz,2012; Gökgöz, 2013; Usul ve Top,2010)

Ülkemizde muhasebenin gelişimi vergi otoritelerinin öncülüğünde vergi yasaları ile olmuştur. Muhasebe alanındaki gelişimin yavaş olması belki de bu yüzdendir. Tarım sektörünün vergilendirilmek istenmemesi veya düşük oranda tevkifat temelinde nihai olarak vergilendirilmesi bu alandaki muhasebenin yerleşmesini daha da yavaşlatmıştır. Sadece ülkemizde değil,  Avrupa ülkelerinde de paralel durum söz konusudur.

Avrupa ülkeleri arasında en gelişmişi olan Almanya’da tarımda muhasebenin uygulanması vergi yasalarının etkisiyle başlamıştır. Bu nedenle bütün tarım kesiminde muhasebeye karşı bir antipati doğmuştur. Optimal işletme yönetimi için muhasebenin gerekliliği düşüncesi bile bu antipatiyi kıramamıştır. (Erdamar, 1985:75)

 

Bugüne kadar, tarım faaliyetlerinin özellikleri, tarım işletmelerinin özellikleri, vergi yasalarının uygulamaya etkileri ve tarım işletmesi sahiplerinin alışkanlıklarından kaynaklanan nedenlerle tarım işletmelerinde muhasebe uygulamasında güçlükler yaşanmışken (Erdamar, 1985:12), artık giderek büyük ölçeklerde kurulan ve önemli sermaye yatırımlarını zorunlu kılan büyükbaş canlı varlık işletmelerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu işletmelerin de, diğer işletmeler gibi finansal raporlarının herkes tarafından anlaşılır ve doğruları yansıtır olması gerekmektedir. Bu talep özellikle bu tür işletmelere borç verenler, yatırım yapacak olanlar ve bu işletmelerin ortaklarından gelmektedir.

TMS 41 Tarımsal Faaliyetler standardının uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla Tekdüzen Hesap Planında canlı varlıklar için bir grup oluşturulması gerekmektedir. Canlı varlıklar; değişim kapasitesine sahip, değişimleri yönetilebilen ve ölçülebilen varlıklardır. Bu varlıklar, bir süre elde tutulup daha sonra değerlendirilmeleri açısından stoklara benzemekle birlikte; elde tutulduğu süre içinde değişime uğrama özelliği nedeniyle stoklardan ayrılırlar. Bu nedenle Tekdüzen Hesap Planında boş bulunan 16 kodu kullanılarak yeni bir hesap grubu oluşturulmalıdır. (Akdoğan ve Sevilengül, 2007:45) İşletmede bir yıldan daha uzun süre kalacak olan canlı hayvanlar ve bitkiler “23 Canlı Varlıklar” grubunda açılacak hesaplarda izlenmelidir. (Akdoğan ve Sevilengül, 2007:56) Bu çalışmada, muhasebe kayıtları düşünülürken 660 sayılı KHK ile varlığına son verilen Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından hazırlanan TDHP taslağından yararlanılmış, bu taslakta yer verilen hesap kodları ve hesap isimleri esas alınmıştır. Çünkü, TMS 41’in gerektirdiği raporlamaya ulaşmak için gerekli muhasebe kayıtlarının yapılmasında MSUGT ile getirilen hesap planı yetersiz kalmaktadır.

Bu çalışmanın amacı,  tarımsal faaliyetler kapsamında büyükbaş canlı varlık işletmelerinde duran varlık sınıfında yer alan büyükbaş canlı varlıkların TMS-41 ve VUK çerçevesinde doğrudan satın alındığında, ithalinde, finansal kiralama yoluyla edinildiğinde ve işletme içerisinde yetiştirildiğinde muhasebeleştirilmelerini incelemek ve öneri getirmektir. Çalışmanın kapsamı büyükbaş canlı varlık işletmeleri ile sınırlandırılmıştır.

 

2. DOĞRUDAN SATIN ALINAN BÜYÜKBAŞ CANLI  VARLIKLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

VUK, ilk kayıt anında tespit edilebilmesi durumunda, tüm hayvanların maliyet bedeliyle, tespit edilememesi durumundaysa, emsal bedeliyle değerlemeye tabi tutulacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Satın alma yoluyla edinilen büyükbaş canlı varlıkların satın alma maliyetlerini tespit etmek çok kolaydır. Dolayısıyla işletme dışından satın alınan büyükbaş canlı varlıklar maliyet değeriyle değerlemeye tabi tutulur. (Özulucan ve Deran, 2008:4)

TMS’ye göre işletme, aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi durumunda canlı bir varlığı muhasebeleştirir (TMS 41, prf.10):

(a)  İşletmenin, söz konusu varlığı geçmiş olayların sonucu olarak kontrol etmekte[1] olması,

(b)  Varlığa ilişkin gelecekteki ekonomik faydaların işletmeye aktarılmasının muhtemel olması,

(c)  Varlığın gerçeğe uygun değerinin veya maliyetinin güvenilir olarak ölçülebilmesi.

Bir canlı varlık uzun süre elde tutulacak ve bu varlığın ürünlerinden faydalanılacak ise duran varlık grubu içerisinde raporlanacaktır. Duran varlık olarak kullanılacak sağmal inekler yurt içinden doğrudan satın alınabileceği gibi yurt dışından da ithal edilebilir.

Bir duran varlık niteliğindeki büyükbaş canlı varlığın satın alınma sürecinde, işletmenin özkaynaklarının yeterli olmadığı durumlarda krediler devreye girebilir. Bu durumda ortaya çıkan büyükbaş canlı varlık ile doğrudan ilişkili bir finansman gideri var ise, VUK ve MSUGT uyarınca canlı varlığın maliyetine atılması ihtiyaridir. Buna karşın TMS uyarınca bu tutar canlı varlığın maliyeti ile ilişkilendirilmeyip TMS 23 Borçlanma Maliyetleri Standardı uyarınca doğrudan dönemin gideri[2] olarak Finansman Giderlerinde muhasebeleştirilir.

 

Doğrudan satın alınan büyükbaş canlı varlık kredili olarak alınmış ise yani satıcıya bedeli ileriki tarihlerde ödenecekse, bu bedel içerisinde bir faiz barındırıyor demektir. O halde, büyükbaş canlı varlıkların bugünkü değerini bulmamız gerekecektir. Bunun için iç iskonto yöntemi uygulanarak yapılacak ödemelerin net bugünkü değerleri bulunur. Bugünkü değerleri ile vade tarihi arasındaki ödenecek tutarlar arasında bir fark çıkacaktır ki bu tutarlar faiz kabul edilmektedir. Ödeme tarihinde faiz ödemesi gerçekleşmiş olacağına göre, ilgili tarihe kadar vade farkı Ertelenmiş Giderler hesabında izlenir. Ödeme tarihinde de bu hesapta yer alan tutar, Finansman Giderlerine aktarılarak kapatılır.

TMS-41 Tarımsal Faaliyetler Standardı, Türkiye’deki mevcut uygulamalara önemli bir yenilik getirmiştir. Söz konusu standart, büyükbaş canlı varlıkların gerçeğe uygun değeriyle değerlenmesini benimsemiştir. Bu standardın benimsemiş olduğu bu ilkeye göre canlı varlıklardaki değer değişiklikleri (çağ değişiminden veya fiyat hareketlerinden kaynaklanan) dönemin kârı veya zararı ile ilişkilendirilmektedir. Bu durumda; dönemde katlanılan maliyetlerin de dönem gideri olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ülkemizdeki mevcut literatürün büyük bir kısmında dönemde katlanılan maliyetlerin varlıklarla ilişkilendirildiği; büyükbaş canlı varlıkların maliyet değeriyle gerçeğe uygun değeri arasındaki farkın ise canlı varlık değer artışı/azalışı olarak dönem kârı veya zararı olarak dikkate alındığı gözlenmektedir. Ancak standardın temel felsefesi, canlı varlığın satın alma maliyeti hariç dönemde katlanılan tüm maliyetlerin gelir tablosu hesaplarına gider olarak kaydedilmesini; büyükbaş canlı varlıkların net gerçeğe uygun değerinin ise gelir olarak dikkate alınmasını gerektirmektedir. (Özkan ve Aksoylu, 2012)

Standart, ilk kayda alımda gerçeğe uygun değerin güvenilir bir şekilde ölçülemediği durumlar haricinde, işletmenin tarımsal faaliyetleri ile ilgili olan canlı varlıkların ölçümünde gerçeğe uygun değer yaklaşımı kullanması gerektiğinden bahseder. (IFRS, 2010: B1490) Canlı varlığın gerçeğe uygun değerinden satış noktasındaki tahmini satış maliyetleri çıkarılarak, net gerçeğe uygun değerleri belirlenir. Bilanço dönemi boyunca canlı varlıkların gerçeğe uygun değerindeki değişme ise, faaliyetlerden elde edilen kâr veya zarar olarak açıklanmalıdır. (Aksoylu, 2013:70)  Pazar yerindeki maliyetler; aracılara ve simsarlara ödenen komisyonları, düzenleyici kuruluşlar ve mal borsaları tarafından tahsil edilen vergileri, transfer ve gümrük vergilerini içerir. Nakliye maliyetleri ve varlığın piyasaya getirilmesi için gerekli diğer maliyetler, pazar yerinde katlanılan maliyetlere dahil değildir. Bu maliyetler, pazara getirme maliyetleri olarak ifade edilmektedir ve ayrıca düşülmesi gerekmektedir. (Özulucan ve Deran, 2008:6) TMS-41, canlı varlıkların gerçeğe uygun değerlerinde meydana gelen değişikliklerin ne kadarının fiziksel değişimden, ne kadarının piyasa fiyatlarının değişiminden kaynaklandığının belirlenip açıklanmasını da önermektedir. Bununla beraber, girişimcilere bu bilgileri açıklama konusunda zorunluluk getirilmemiştir. (Deran, 2005:85)

3. İTHAL EDİLEN BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

     Canlı varlık işletmeleri, yurt içinden olduğu gibi yurt dışından da sağmal inekler satın alabilmektedirler. Bu durum, bir duran varlık ithalatının muhasebesinden farklı değildir. Yurt dışı alımlarında 159 Verilen Sipariş Avanslar hesabında takip başlatılır. İnek çiftliğe girip maliyet tamamlandığında bu hesap kapatılarak duran varlıklardaki 232  Büyükbaş Hayvanlar hesabına alınır. Yurt içinden temin edildiğinde ise zaten doğrudan bu hesaba borç kaydı yapılmaktadır. İnekler için çiftliğe gelinceye kadar yapılana harcamalar genellikle şunlardır: Mal bedeli, sigorta, navlun, Gümrük Vergisi, KKDF, gümrükte ödenen diğer harcamalar, gümrük sahasından çiftliğe kadar yapılan yurt içi taşıma,  gümrük komisyoncusu giderleri, ordino bedeli, veteriner ve kalite kontrol raporları bedelleri ve diğer giderler. Büyükbaş canlı varlıklar çiftliğe gelmeleri ile birlikte oluşan maliyetler canlı varlık sayısına bölünerek her bir canlı varlığın maloluşu hesaplanır. Bu büyükbaş canlı varlıklar, hesaplanan tutarlar üzerinden aktifleştirilirler.

Büyükbaş canlı varlıkların doğrudan alışlarında ve ithalat işlemlerinde satın alınan değer veya ithalattan kaynaklanan maliyet değeri genellikle gerçeğe uygun değeri ile çakışmaktadır. Dönem sonlarında ise gerçeğe uygun değer ile satınalma değerleri arasında genellikle bir farklılaşma söz konusu olmaktadır. Bu nedele; TMS 41’e göre yeniden değerlenmeye tabi tutulması gerekir. 

 

 

4. FİNANSAL KİRALAMA YOLUYLA EDİNİLEN BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Büyükbaş canlı varlıklar süt üretim amaçlı olarak duran varlık sınıfında kaydedilmek üzere nakit veya kredi ile alınabileceği gibi bir finansal kiralama şirketinden kiralama yolu ile de edinilebilir. Hatta finansal kiralama sözleşmesi TL cinsinden olabileceği gibi yabancı para cinsinden de yapılabilir. (Taştan, 2013:148)

Türkiye’de finansal kiralama işlemlerinin önemli bir kısmı yabancı para cinsinden yapılmaktadır. Yabancı para cinsinden yapılan finansal kiralama işlemlerinin Türkiye Muhasebe Standartları kapsamında  muhasebeleştirilmesinde TMS 17 ve TMS 21’in birlikte dikkate alınması gerekmektedir. (Altıntaş, 2013:122) Kiracıları tarafından finansal kiralama çerçevesinde elde tutulan canlı varlıklar ile kiraya verenleri tarafından faaliyet kiralaması çerçevesinde kiraya verilen canlı varlıklar TMS 41 Tarımsal Faaliyetler standardı çerçevesinde değerlendirilir.(TMS 17, prf.2) Ayrıca TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri‘nin de dikkate alınması gerekmektedir. Sonraki dönemlerde ortaya çıkan kur farkları, kiralama konusu varlık ile ilişkilendirilmeyip, kar veya zararda muhasebeleştirilir.

 

5. İŞLETME İÇERİSİNDE YETİŞTİRİLEN BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Hayvancılık işletmelerinde iyi bir kar sağlayabilmek için işletmecilerin finansal kayıtlar dışında iş kayıtları, yem kayıtları ve üretim kayıtları gibi kayıtlarında tutulması gerekir. (Çetin ve Tipi, 2007:53)  Doğumla birlikte bir buzağı için kayıt tutma başlanır.

Yeni doğan buzağının doğumu takiben doğrudan harcamaları(dana ve düve sürecindeki harcamaları da dahil olmak üzere), 238 Yapılmakta Olan Canlı Varlık Yatırımları hesabında izlenecektir.  Duran varlık amaçlı kullanılacak canlı varlık ürün vermeye başladığı ana kadar bu hesapta takip edilecek, ürün vermeye başladığı an yani ilk doğumu ile birlikte[3] 232 Büyükbaş Hayvanlar hesabına alınacaktır. 

238 Yapılmakta Olan Canlı Varlık Yatırımları hesabında takip yapılırken bu canlı varlık ile ilgili doğrudan yapılan harcamalar canlı varlığın maliyetine eklenecektir. Öte yandan, çiftlikteki tüm hayvanlar için yapılan tüm giderler belli bir havuzda biriktirilerek dağıtım anahtarı vasıtasıyla canlı varlıklara dağıtıldığında da her bir canlı varlık maliyetine endirekt giderlerden bir pay verilecektir. Ürün vermeye başlayıncaya kadar olan süreç içerisinde eklenen bu tutarlar VUK açısından duran varlık niteliğindeki canlı varlığın aktif değerini oluşturacaktır. Buna karşın TMS 41 açısından VUK’a göre belirlenmiş maliyet tutarının bir önemi bulunmamaktadır. Aktifte bulunan tutar gerçeğe uygun değerine çıkarılacaktır.  Arada bir olumlu fark oluşması halinde bu fark tutar, özkaynaklar bölümünde raporlanmayıp, bunun yerine 605 Canlı Varlık Değerleme Artışlar hesabına daha sonrada dönem karına ilave edilecektir.

TFRS’ye göre raporlama yapan yabancı işletmelerin finansal tabloları incelendiğinde, bu farkların çoğunlukla hasılat içerisinde raporlanmadığı, diğer esas faaliyet gelirleri/giderleri içerisinde raporlandığı görülmektedir. (Örten, Kaval ve Karapınar, 2012:640)

Büyükbaş hayvanların büyüme sürecinde yapılan harcamaların borçlanma ile karşılanması da olası bir durumdur. Özellikle son zamanlarda uygun Ziraat Bankası kredileri bu alanda kullanılmaktadır. Bu ve benzeri kredilerin dönem sonuna kadar oluşan faiz ve diğer giderleri VUK uyarınca doğrudan aktifleştirilirken yani duran varlıklar sınıfındaki 238 Yapılmakta Olan Canlı Varlık Yatırımları hesabına kaydedilirken yatırım tamamlandıktan sonra katlanılan faiz ve diğer giderleri maliyet veya doğrudan gider kaydetmek işletme yöneticileri için ihtiyaridir. (Maliye, 1985) Oysa, TMS 23 Borçlanma Maliyetleri standardına göre genel uygulama borçlanma maliyetinin[4] oluştuğu anda gider olarak muhasebeleştirilmesidir. Başka bir ifadeyle, gerek yatırım döneminde ve gerekse yatırım dönemi sonrasında maliyet kaydedilmesi söz konusu olmayıp tüm faiz ve diğer giderler dönemin finansman gideri olarak muhasebeleştirilmekte ve dönem zararına atılmaktadır.

Bugünkü MSUGT‘ye göre, buzağı inek olup süt verinceye kadar 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabında takip edilmeli, ürün vermeye başlamasıyla birlikte, 256 Diğer Maddi Duran Varlıklar hesabına aktarılmalıdır.

Duran varlık amaçlı kullanılacak bir büyükbaş hayvanın yetişmesi sürecinde katlanılan bir takım giderlerin yanı sıra yapılan yatırımlar kredilerle finanse edilmiş olabilir. Bu finansman işlemi nedeniyle işletme faiz yükü ile karşı karşıya gelecektir. Bu faiz tutarları duran varlık olan büyükbaş hayvanın maliyetine mi kaydedilecek yoksa doğrudan gider olarak mı kaydedilecektir.  VUK açısından, yatırım dönemi sonuna kadar yani 256 Diğer Maddi Duran Varlıklar hesabına alıncaya kadar oluşan faiz giderleri maliyete ilave edilirken bu dönem sonrası oluşan faiz giderlerinin doğrudan gidere yazılması veya maliyetlere ilave edilmesi ihtiyaridir.  Buna karşın TMS açısından, bir özellikli varlığın elde edilmesi, inşaası veya üretimi ile doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri, ilgili özellikli varlığın maliyetinin bir parçası olarak aktifleştirilir. (TMS 23, prf.8)  Büyükbaş canlı varlık işletmelerinde duran varlıklar bölümünde kayıtlı bulunan büyükbaş hayvanları özellikli bir varlık olarak görmek olanaklı değildir. Özellikli varlıklar; bazı stoklar, imalat tesisleri, enerji üretim tesisleri, maddi olmayan varlıklar ve yatırımlı amaçlı gayrimenkuller olabilecektir. (TMS 23, prf.7) Ancak büyükbaş canlı varlık işletmesindeki hayvanlar bu sınıfta yer almayacaktır. Dolayısıyla faiz v.b.  giderler gerçekleştikleri dönemde doğrudan gider kaydedilmelidirler.

6. SONUÇ

     Dönem sonu yapılacak değerleme; sadece dönem karı veya zararının doğru hesaplanmasını değil, bir işletmenin piyasa değerinin de doğru şekilde tespit edilmesine olanak sağlar. Ülkemizdeki muhasebe uygulamalarında tarihi maliyetler esas alındığından büyükbaş canlı varlık işletmelerinin finansal tablolarında yer alan değerler, piyasa değerleri ile uyumlu değildirler. Finansal tablolardaki değerlerin gerçek olmaması nedeniyle de işletmenin özvarlığı ve işlemenin piyasa değeri ölçülememektedir.

     Mevzuatımızda özellikle VUK’da yapılacak düzenlemelerde TMS 41 Tarımsal Faaliyetler standardı ile diğer standartlar göz önünde tutularak azami uyumun gösterilmesi işletmelerin finansal tablolarının görünümünde olumluluk yaratacaktır. Yapılacak düzenlemelerde, devletin önemli bir vergi kaybına uğrayacağı düşüncesi en önemli tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. Genelde vergi yasalarındaki değişiklikler acaba vergi kaybı yaratır mı veya vergi gelirlerinde bir artış sağlar mı,  saiki ile yapıldığı göz önüne alındığında, vergi kaybı yaratmayacağı çok açıktır. Çünkü büyükbaş canlı varlıklardaki biyolojik dönüşümler canlı varlığın değerinde artış sağlamaktadır. Hatta,  doğum düşünüldüğünde çok düşük maliyetler karşılığında yüksek değerler oluşması kaçınılmazdır. Kısacası değerlemeler sonucunda değer azalışları nadiren, değer artışları ise çoğunlukla olasıdır. Bu durumda vergi kaybı değil, vergi gelirlerinde artış ortaya çıkaracaktır. Finansal durum tablosunu TMS’ye göre oluşturan büyükbaş canlı varlık işletmelerinin, finansal durum tablosunda genellikle “Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü” olması  bu durumu kanıtlamaktadır.

Muhasebe uygulamaları açısından neredeyse tek otorite haline gelen Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, kapatılan TMSK döneminde hazırlanmakta olan hesap planı tebliği taslağını esas alarak yeni bir hesap planı ile muhasebeleştirmedeki kargaşa ve eksiklikleri gidermeli, hesap planını TMS ile yakınlaştırmalıdır. Büyükbaş hayvan işletmelerinin finansal tablolarının gerçeği yansıtması, maliyetlerin doğru hesaplanması, ilgililere doyurucu bilgiler sunabilmesi, Türkiye Muhasebe Standartlarına yeterli uyum gösterilmesi ile olanaklı olabilecektir.

 

 

KAYNAKÇA

Akdoğan, Nalan  ve Sevilengül, Orhan (2007). “Türkiye Muhasebe Standartlarına Uyum  İçin Tekdüzen Hesap Planında Yapılması Gereken Değişiklikler”, Mali Çözüm Dergisi, 84, (Kasım-Aralık 2007).

Aksoylu, Semra. “Tarımsal Faaliyetlerin Türkiye Muhasebe Standardı 41 (TMS-41)’e Göre Muhasebeleştirilmesi: Gerçeğe Uygun Değer Muhasebesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, 39 (2013):65-78.

Altıntaş, Taylan (2013). “Türkiye Finansal Raporlama Standartları Kapsamında Yabancı Para Cinsinden Yapılan Finansal Kiralama İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış. 39 (2013):103-125.

Çetin, Bahattin ve Tipi, Tolga (2013). Tarım Muhasebesi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Deran, Ali (2005). Meyve Bahçelerinin Maliyetlerinin Muhasebe Kuram Çerçevesinde Hesaplanması ve Uygulamaları. (Yayınlanmamış Doktora Tezi) Ankara, Gazi Üniversitesi.

Erdamar, Cengiz (1985). Tarım İşletmelerinde Muhasebe Düzeni. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayın No:3343, İşletme Fakültesi Yayın No:173.

Gökgöz, Ahmet (2013). Tarımsal Faaliyet Muhasebesi. Bursa: Ekin Basım Yayın.

IFRS, Uluslararası Muhasebe Standartları (2010). Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu Vakfı Yayını, TMSK Çevirisi, B Bölümü.

Kırlıoğlu, Hilmi ve Gökgöz Ahmet (2012). “TMS 41 Çerçevesinde Tarımsal Faaliyetlerin Muhasebeleştirilmesi: Su Ürünleri Sektörü Uygulaması”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 26/2, (2012):107-127

 

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri, http://www.ismmmo. org.tr/html.asp?id=3988, Erişim Tarihi: 08.02.2013.

Maliye Bakanlığı (27.01.1985). Vergi Usul Kanunu 163 No’lu Genel Tebliği. Ankara: Resmi Gazete (18648 sayılı).

Örten, Remzi, Kaval, Hasan ve Karapınar, Aydın (2012). Türkiye Muhasebe – Finansal Raporlama Standartları. Ankara: Gazi Kitabevi.

Özkan, Azzem ve Semra Aksoylu (2012). “TFRS’ye Göre Tarım Sektöründe Gerçek Değer Muhasebesi (TMS-41): Hayvancılık Örneği: Bir Yanılgı Uyarısı-II” Yaklaşım Dergisi, 235, (Temmuz 2012).

Özulucan, Abitter ve Deran, Ali (2008). “41 No’lu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 41), Vergi Usul Kanunu ve Tek Düzen Hesap Planı Açısından Küçük ve Büyükbaş Canlı Varlıkların Muhasebeleştirilmesi ve değerleme İşleminde Karşılaştırılan Güçlükler ve Çözüm Önerileri”,  Erciyes Üniversitesi SBE Dergisi, 25, (2008):1-22

Taştan, Hakan (2013). Büyükbaş Canlı Varlık İşletmelerinde Muhasebe Düzeni. Ankara: Detay Yayınevi.

Tunçez, Hacı Arif (2011). “Vergi Usul Kanunu ve Türkiye Muhasebe Standardı – 41 Çerçevesinde Canlı Varlıklara İlişkin Amortisman İşlemleri ve Karşılaştırılması” IIB Uluslar arası Hakemli Akademik Sosyal Bilimler Dergisi, 2, (2011):69-84

T.C. Yasalar  (14.02.2011). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (27846 sayılı).

T.C. Yasalar (10.01.1961). 213 sayılı Vergi Usul Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10705 sayılı).

TMSK tarafından hazırlanan Hesap Planı Taslağı, Hata! Köprü başvurusu geçerli değil. tmsk_hesap_plani_taslagi.pdf, Erişim Tarihi: 08.02.2013.

Türkiye Muhasebe Standartları, http://www.kgk.gov.tr/ content_detail-208-513-son-halleriyle-standartlar.html,  Erişim Tarihi: 10.02. 2013.

Usul, Hayrettin ve Top, Tülay (2010). “TMS 41’e Göre Büyükbaş Hayvancılık Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi ve Değerlendirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, (Mayıs 2010):65-76



[1] Sığırın yasal mülkiyeti ve edinim, doğum veya sütten kesilme sırasında damgalanması veya küpelenmesidir. Bu işlem kontrolün bulunduğunun kanıtıdır.

[2] Duran varlığın özellikli varlık olması halinde bu durum istisna kabul edilmiştir. Bu durumda finansman gideri varlığın maliyetine ilave edilir.

[3] Düveler doğum yapmakla birlikte süt vermeye başlarlar. Buzağılar annelerinden ayrılarak buzağı barınaklarına alınır. Düvelikten sağmal inek statüsüne geçen anne sağılmaya başlanır.

[4] Borçlanma Maliyeti: Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili olarak katlanılan faiz ve diğer giderlerdir.